2 Mayıs 2012 Çarşamba

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİNDE OYUN

Çocuklar İçin Oyunun Önemi
Çocuğun doğal dürtülerinden biri olan oyun, kendiliğinden şekillenen, onun öğrenmesini, yaratıcılığını geliştirmesini ve enerjisini boşaltabilmesine yarayan keyifli bir etkinliktir.
Çocuk oyun oynarken çevresindeki pek çok kişiyi taklit eder. Bu da onlara yaşam tecrübesini arttırmak için olanak sağlar. Oyun yoluyla üzüntü ve sıkıntılarından kurtulur, farklı özellikteki nesnelerle oynarken kavramları, sayıları ve buna benzer pek çok bilişsel yeteneğini de geliştirme imkânı bulur.
Oyun; çocuğu yetişkin hayata hazırlayan en etkin yoldur. Çocuğun en önemli eğitim araçları oyuncaklarıdır. Oyunla çocuk, bir toplum içinde yaşamanın kurallarını, paylaşmayı, yardımlaşmayı, saygı göstermeyi öğrenir. Çocuğa kendini rahat ve huzurlu olabileceği bir oyun ortamı yaratmak önemlidir. Böyle bir ortamda çocuk yaş özelliklerine göre bazen bir arkadaşıyla, bazen büyükleriyle, bazen de tek başına oynamayı tercih eder.
Oyun yoluyla zihinsel, bilişsel, sosyal ve dil gelişimlerini hızlandırır. Zaman zaman oyun içinde arkadaşları ile tartışabilir, böyle durumlarda sorunlarını nasıl çözebileceğini öğrenir. Kimi zaman oyunun lideri, kimi zamansa oyundan dışlanan kişi olabilir. Yaşadığı minik sorunları çözebilmeyi yine oyun yoluyla edindiği tecrübelerle kazanır.
Oyun, farklı yaş dönemlerine göre değişiklik gösterir.  2 yaşından sonra çocuklar yaşantılarının farklı yönlerini yansıtan dramatik oyunlara yönelirler. Çocukların oyun dönemlerini şöyle sıralayabiliriz.
1- Tek başına oyun
2- Başka bir oyunu izleme
3- Paralel oyun
4- İşbirliğine dayalı kurallı oyun
Tek başına oyun başlangıçta çocuklar için mümkün olan tek oyundur. Bu oyun biçiminde çocuklar; arkadaşları ile birlikte oynama girişiminde bulunmazlar.
Bu evreyi izleyen bir diğer oyun biçimi başka bir oyunu izlemektir. Burada diğer çocuklarla ilişki kurmadan sadece izler.
 Paralel oyun aynı oyun malzemesini kullanan çocukların yan yana oynamalarına karşın faaliyetlerini bağımsız sürdürmeleridir.
İşbirliğine dayalı kurallı oyunda amaç topluca organize olmak belirli bir sonuca ulaşmaktır.
Okul öncesi dönemde çocuğa en sağlıklı oyun ortamını okul öncesi eğitim kurumları verir. Çocuk arkadaşları ile birlikte olma fırsatını yakalar. Ancak aynı şekilde evde uygun oyun ortamını sağlamak gerekir.
Anne babaların çocuğun oyununa saygı göstermeyi, zaman zaman yalnız, isterse arkadaşları ile oynaması için fırsatlar yaratmayı en önemlisi de onunla baş başa oyun oynamayı unutmaması gerekir. Sizler çocuklarınıza oyun yoluyla bazı sorumlulukları aşılayabilir ya da kuralları öğretebilirsiniz. Örneğin akşam sofra hazırlamayı oyun haline getirip ona da bu sayede küçük sorumluluklar aşılayabilirsiniz.
Oyun ortamının hazırlanması kadar oyuncak seçimi de önemlidir. Okul öncesi eğitim kurumlarında oyuncak seçilirken yaş gurubu özelliklerine, eğitici olmasına özellikle dikkat edilir. Ancak anne babalarında oyuncak seçimi konusunda dikkatli olması gerekmektedir. Oyuncak alırken cinsiyet ayrımı gözetmemelisiniz. Yani kız çocuklarına hep bebek, erkek çocuklarına ise araba almak gibi.
Çocukların yumuşak oyuncaklardan çok hoşlandıklarını sarılma ihtiyaçlarını karşıladıklarını unutmayıp evde ayıcıklar, köpekçikler için mutlaka yer ayırmalısınız.
Tahta ya da plastik bloklar, yap-boz ve legolar da evinizde olması gereken oyuncaklardandır.
Ayrıca evinizde bir faaliyet köşesi de yaratabilirsiniz. Boyalar, artık materyaller, kutular, boyalar vs. ile birlikte keyifli zaman geçirir hem de yaratıcılığınızı artırabilirsiniz.
Oyunlar  çeşitli şekilde gruplandırılabilir. Gelişim kuramcılarından Piaget oyunları şu üç başlık altında ele almıştır.
1) Alıştırma oyunları: Bu oyunlar çocukların gelişiminde duyusal motor dönem olarak isimlendirilendoğumdan yaklaşık iki yaşına kadar olan bölüme uyar. Bu dönemde bebekler yavaş yavaş hareket etmeye başlamıştır ve zihinsel gelişimde ise çevreden beş duyusu ile aldığı uyaranları birleştirip sınıflandırmaya çalışmaktadır. Bebek  çıngırağının rengini ve sesini alır ve sınıflandırır.
2) Simgesel oyunlar: Bu gelişim döneminde 2 yaş ile 7 ve 8 yaşları arasındaki dönemi içerir.  Bu oyunların içeriği alıştırmalardan, simgeler ve varsayım boyutuna kadar değişmektedir. Çocuk kendi gerçeklerini hareketlerle yaşatmaktadır. Bunun en belirgin örneği sanki varmış gibi oyunlardır. Çocuğun bir köşede yarattığı evcilik oyunu, bir odun ya da plastik çubuk ile oluşturulan atı sürmesi gibi örnekler bu gruptandır. Burada çocuk düşüncelerini yeterince gelişmemiş dili ile anlatamadığından bunları simgesel oyunla anlatmaktadır. Ayrıca bu anlatım yoluyla zihinsel simge ve uygulamalar yinelenerek özümsenmektedir. Evcilik oyunu ile hem duygu ve düşünceler aktarılmakta, hem de annelik özdeşimi sindirilmektedir.
3) Kurallı oyunlar: Bu dönemde çocuk ilk olarak kendinden büyüklerin oyunlarını taklit etmeye başlar. Bu oyunlar 7-8 yaşlarından sonra kurulmaya başlar ve çocuğu sosyalleşmeye yönlendirir. İlk iki oyun yaş ilerledikçe azalmakta ve yerini kurallı oyunlara bırakmaktadır. Bu değişme çocuğun ilişkilerini ve sosyalleşmesini yansıtmaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder